Ana Menü

KIZGIN VE KAYGILIYKEN BEDENİMİZDE NELER OLUYOR?


Korku/ kaygı ve kızgınlık duygusal olarak kişiliğimizi korumamız, sınırımızı çizmemiz için gerekli duygulardır. Bu duyguları yaşadığımızda bedenimiz aynı tepkileri verir. Bu tepkiler bize atalarımızdan miras kalmıştır. Bunu anlayabilmek için  onlar gibi ormanda olduğunuzu varsayın. Avlayabilecek büyüklükte; aslan, kaplan gibi bir hayvanla karşılaşınca kaçmak;. avlayacak türde geyik, tavşan gibi bir hayvanla karşılaşınca da kovalamak gerekir. Bu durumda adrenalin salgılar ve vücudumuzdaki kanın çoğu kol ve bacaklarımızda toplanır. Böylece ya düşmanımızdan kaçmaya ve savaşmaya veya avımızı kovalayıp parçalamaya yarayacak güçlü kol ve bacaklara sahip oluruz.


Köpekler neden korkanları kovalar? Çünkü hayvanlar adrenalin kokusunu aldıklarında karşısındaki canlının kendisine zarar vereceğini varsayar. Oysa korkan canlı da, saldıracak canlı gibi adrenalin salgılar. Bu nedenle “İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır.” derler.


Kızgın ve kaygılıyken yemek yendiğinde kol ve bacaklarındaki kan, sindirim sistemine gider. Böylece kişi o an için rahatlar; ancak uzun vadede kilo almaktan dolayı kaygı ve sıkıntı yaşayabilir. Bu nedenle aşağıda belirteceğimiz gibi doğru yöntemlerle rahatlamayı öğrenmek gerekir.


Kızgınlık anında vücudumuz terlemek, idrar-dıçkı yapmak, mide bulantısı ve istifra etmek yoluyla vücuttaki fazla sıvıyı ter ya da boşaltım sistemi aracılığı ile atar. Bunun sonucunda daha da hafifleyip hızlı koşabiliriz . Bu nedenle kızgın, korkmuş, kaygılı insanlara su içirilir.


Kızgınlık anındaki bir başka tepki de dona kalmaktır. Kaçamayacak veya savaşamayacak olduğunuzda ölü takliti yapın. Çünkü çoğu canlı, onun hasta olduğu için öldüğünü varsayar ve kendisinin de hasta olabileceğini düşünerek ölmüş bir canlıyı yemez.


Sürekli kaygı ve kızgınlık yaşadığımızda beynimizdeki kan, kol ve bacaklarımızdadır. Beynimizde yeterli kan olmadığı için yeterince sağlıklı düşünemez, içgüdüsel davranışlar gösterebiliriz. Bu nedenle sınav kaygısı yaşayanlar sınav anında bildiklerini unutabilirler. Kanın tekrar beyine gitmesi için sakinleşmek gerekir. Ayrıca iç organlarımızdaki kan da yeterli olmadığı için de sindirim,dolaşım,vb. iç organların faaliyetleri yavaşlar. Bu durum sık tekrarlandığında ise kişide psikosomatik hastalıklar (dolaşım, sindirim bozukluğuna bağlı ülser, gastrit, deri döküntüleri, kolit, kalp gibi hastalıklar) oluşabilir.


Kızgınlık ve kaygı yaşarken boğazımıza bir şey yumruklanır veya içimizden bağırmak gelir. Bunun amacı da ya bağırarak yardım istemek ya da bağırarak karşımızdaki canlıyı korkutmaktır. Çünkü bir çok canlı yüksek sesten korkar. Aslan kükreyerek böylece etrafa korku salar.


Görüldüğü gibi bedenimizin her tepkisinin bir anlamı vardır. Öyle olmasaydı  varlığımızı sürdüremezdik.